
Açılış Altın Aslan’lı Joker İle
Filmekimi, İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından bu yıl TV+ işbirliğiyle 4-13 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek. İstanbul ile birlikte Ankara ve İzmir’de de sinemaseverlerle buluşacak 18. Filmekimi’nin biletleri 28 Eylül Cumartesi günü satışa çıkıyor.
Filmekimi’nde Kaçırılmaması Gereken Filmler
Her sene olduğu gibi bu sene de çok güçlü bir seçki ile karşı karşıyayız. Her filmi merakla beklenen usta yönetmenlerin Türkiye prömiyerini yapacağı festivalde öne çıkan, izlemeniz gereken, merakla beklediğim naçizane film önerilerim şu şekilde;

The Invisible Life of Euridice Gusmao (Yönetmen: Karim Ainouz)
Brezilyalı yönetmen Karin Ainouz’un bu yıl Cannes’da belirli bir bakış bölümünde en iyi film ödülünü alan son filmi Görünmez Yaşam, merak ettiğim yapımlardan biri. Kadınları başrolüne koyan yapımlara çokça ihtiyacımız var. Rio de Jenerio’da erkek egemen bir ortamda var olma savaşı veren iki kız kardeşin hikayesinin günümüz toplumsal ikliminde izlenmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum.

Marriage Story (Yön: Noah Baumbach)
Frances Ha filmiyle Greta Gerwig ile birlikte gönüllerimize taht kuran Noah Baumbah’ın son filmi Evlilik Hikayesi, güçlü oyuncu kadrosuyla ve yurtdışından gelen olumlu eleştirilerle merakımızı daha da arttıran, bu yılki seçkide yer alan bence en önemli filmlerden biri.

Young Ahmed (Yön: Jean-Pierre Dardenne, Luc Dardenne)
Sinema anlayışını sevdiğim ve filmlerini merakla takip ettiğim yönetmenlerin başında geliyor Dardenne kardeşler. Daha önce Cannes’da iki kez altın palmiye kazanan yönetmenler bu yıl da en iyi yönetmen ödülünü kucaklamışlardı.

Diego Maradona (Yön: Asif Kapadia)
Diego Armando Maradona, sadece futbol takipçilerinin değil dünya çapında yediden yetmişe herkesin tanıdığı bir ‘fenomen’. Efsanevi futbolculuğun yanı sıra saha dışındaki personası ile her daim gündemde kalmayı başaran Maradona’nın hayatının bilinmeyenlerini izlemeyi merak ediyorum. Yönetmenine ise ayrı bir paragraf açmak lazım. Daha önce Senna ve Amy biyografi belgeselleriyle bu türde başarılı olduğunu kanıtlamış bir yönetmen. Özellikle Amy belgeseline bayılmıştım.

The Laundromat (Yön: Steven Soderbergh)
Oscar ödüllü yönetmen Steven Soderbergh, büyük ödüller aldıktan sonra sinematografisi kısır döngüye dönen usta yönetmenlerin aksine her daim kendini geliştirmeye devam eden bir yönetmen. Daha önce Unsane ve High Flying Bird filmlerini iphone ile çekerek yönetmenlik anlamında büyük bir ‘challange’ vermişti.

Sorry We Missed You (Yön: Ken Loach)
İşçi sınıfının büyük yönetmeni Ken Loach’ın her yaptığı işe gözü kapalı gidenlerden biriyim. Emekleri ile yaşam mücadelesi veren “küçük” insanların büyük hikayelerini anlatmakla meşhur bir isim Loach. Bu filminde de iki çocuklu çekirdek bir ailenin içindeki emek-sermaye ilişkisine odaklanıyor.

Bu bahsettiğim filmler dışında elbette es geçmemeniz gereken filmler bolca mevcut.
- Pain and Glory (Yön: Pedro Almodovar)
- Wasp Network (Yön: Olivier Assayas)
- Our Mothers (Yön: Cesar Diaz)
- Matthias and Maxime (Yön: Xavier Dolan)
- Guest of Honour (Yön: Atom Egoyan)
- Lucy in the Sky (Yön: Noah Hawley)
- Parasite (Yön: Bong Joon-Ho)
- The Truth (Yön: Kore-eda Hirokazu)
- Nımıc (Yön: Yorgos Lanthimos)
- A Hidden Life (Yön: Terrence Malick)
- Jojo Rabbit (Yön: Taika Waititi)